16 Mart 2016 Çarşamba

TÜKENMİŞLİK SENDROMU İLE BİREY VE KURUM DÜZEYİNDE BAŞA ÇIKMA YOLLARI





Tükenmişlik sendromunun nedenleri gibi, çözüm yolları da çift kaynağa bağlı: Birey ve kurum

Bireysel düzeyde başa çıkma yöntemleri, bireyin içinde bulunduğu durumun şiddetine göre farklılaşabilir. Bireyin kendi çabalarının yetersiz kaldığı noktada profesyonel desteğe başvurulmalı. Ancak kendi başına üstesinden gelebileceği düzeyde olduğu durumlar için şu yöntemler uygulanabilir:


  • Kendini tanımak; hayallerini, hedeflerini ve bulunduğu mevcut durumu karşılaştırmak. İnsan hayallerinden uzaklaştıkça heyecanını kaybedip mutsuzlaşır. Kendi hayalleriniz yerine sadece başkalarının hedeflerini gerçekleştirmek için çalıştığınızı fark ettiğinizde tükenmişliği yoğun olarak hissedersiniz. Bu nedenle hedefleriniz için doğru yerde olduğunuzdan emin olun.
  • Bulunduğunuz yeri değiştirme şansınız yoksa durumu olduğu gibi kabul edin ve ortaya gerçekçi beklentiler koyun.
  • Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin. Her şeyi en iyi yapan kişi olmak zorunda değilsiniz. Bırakın her işi uzmanı yapsın. Siz kendi alanınızda iyi olun.
  • Yalnızca kendiniz için özel zamanlar ayırın. Gerçekten yapmaktan keyif aldığınız şeyleri yapın. Olmaktan keyif aldığınız yerlere gidin. En önemlisi, ofisteki işleri/sorunları, gittiğiniz yerlere kafanızda götürmeyin.
  • İşler yetişmiyorsa, size destek olabileceğini düşündüğünüz kişilerden programlama için yardım isteyin. Dışarıdan bir göz, içeriden bakınca göremediklerinizi görerek size pratik çözümler sunabilir.
  • Yaşanan stres, yeme ve uyku bozukluklarına sebebiyet verebilir. Bu noktada başta bireyin kendi çabası ile, gerekirse profesyonel destek de alarak, kaybedilen düzenin yeniden kazanılması gerekir. Bu süre 10- 20 günü bulabilmektedir.
  • Yetki ve sorumluluk dengesi kurulmalı. Çalışanlara bir yığın sorumluluk yüklüyor ancak bunlar için gerekli yetkiyi vermiyorsanız; ya da yetki verdiğinizi söylemenize rağmen sürekli hesap soruyor ve kararlarını eleştiriyorsanız, burada yetki-sorumluluk dengesinin varlığından söz edilemez. Bu yalnızca çalışanın üzerinde hissettiği baskıyı arttırır.
  • Görev tanımları ve sınırları net olarak belirlenmeli. Çalışan beklentileri net olarak bilirse, yolunu o kadar rahat çizer. Bununla birlikte, işlerin bir kişi üzerinde yığılması önlenir. Çalışanların iş yükü arasındaki adaletin sağlanması için görev tanımlarının net olarak belirlenmesi önemlidir.
  • Çalışanların iş dışında bir hayatlarının da olduğu hatırlanmalı. Mesai saatleri dışında, iletişim kanallarından ulaşılarak iş istenmemeli.
  • Çalışanların dinlenme zamanlarına saygı gösterilmeli.
  • İyi performans gösteren çalışanlara pozitif geri bildirim yapılmalı.
  • Çalışan tükenmişlik sendromu ile başa çıkmakta zorlanıyorsa iş yerinden bir süre uzaklaşması, iki taraf içinde fayda sağlar. Bu anlamda 1 hafta 10 gün kadar izin, gerekirse yönetim tarafından çalışana teklif edilmeli.
  • Kurum içi iletişim güçlendirilmeli. Çalışanlar arası iletişimde aynı dilin konuşulabilmesi, iletişim kalitesini yükselterek, çözüme ulaşmada hız kazanılmasını sağlar. İK birimleri ile çalışanların açık iletişimde olabilmesi, özel sorunlarının çözümüne destek verebilmek ya da bu süreçte iş ile ilgili konularda destekleyici ve anlayışlı bir yaklaşımın benimsenmesi için gereklidir.
  • Son olarak; mobbing. Tükenmişlik sendromu için başlı başına bir sebep olan mobbinge, yukarıda yer alan maddelerde ufak ufak değinilmiş olmakla birlikte, çok daha açık ve şiddetli örnekleri ile karşılaşmak mümkün.






Kurum düzeyinde, çalışma koşullarında yapılacak iyileştirme çalışmaları, çalışanların tükenmişlik sendromuyla başa çıkmasına büyük katkı sunar.








“Mobbing nedir? Farkında olmadan mobbinge uğruyor ya da başkalarını mobbinge maruz bırakıyor muyuz?” Bir sonraki yazımda…



6 Mart 2016 Pazar

"ÖMRÜMÜ YEDİNİZ" DİYENLER İÇİN 10 MADDEDE TÜKENMİŞLİK SENDROMU


Çantayı ceketi alıp gidesi gelen, aşırı hassaslaşmış çalışan bünyelerinde görülür. 1960' lardan bu yana üzerinde birçok çalışma yapılmış olmakla birlikte, ülkemizde son birkaç yıldır yoğunlukla duyulmakta.

Literatür tükenmişliği, özellikle insanlarla iletişim gerektiren işlerde bireyin, yorgunluk, yetersizlik, öfke ve umursamazlık hissinde olma hali olarak tanımlıyor.

Kimler risk grubunda?

A tipi kişilikler: Aceleci, tahammül düzeyi düşük, agresif ve aşırı mükemmeliyetçidirler. En ufak bir aksaklıkta hem kendilerini hem çevrelerini yıpratırlar. Saldırgan tavırları, ilişkilerini zedeler.
Kontrol odağı dışarıda olanlar: Hayatlarının kontrolü kendi ellerinde değildir. Yaşadıkları her şeyin sebebini dışarıda ararlar. Özellikle yolunda gitmeyen herhangi bir durum söz konusu olduğunda, ellerinden hiç bir şeyin gelemeyeceğini, tamamen olayın dışında olduklarını söyler, çevreyi suçlar ve kenara çekilerek hayata küserler :)
Öz güveni düşük olanlar: Sorunlar karşısında inisiyatif almaktan, olaya müdahale etmekten çekinirler. En ufak eleştirilerde dünya başlarına yıkılır, yeniden ayağa kalkamazlar.
Öz değeri düşük olanlar: Hak ettiğini düşünmediği için, sahip olması gereken birçok şeyi isteyemez. Öz değerinin bilincinde olmadığından, yetkinliklerinin ve yaptığı işin öneminin farkında değildir.

İyi de bütün suç bu bireysel faktörlerde mi?

Hayır. Bu faktörler öncelikli risk grubunda olmanıza sebebiyet vermekle beraber, tetikleyen bazı dışsal faktörler mevcut:


  • Antidemokratik ve despot yönetim
  • İş yerindeki rollerin belirsizliği
  • Özel hayat ile iş hayatının çatışması
  • Rol çatışmaları
  • Mobbing
  • Aşırı iş yükü

İş yerinde yukarıda yer alan maddelerden birkaçının var olması, bireyi tükenmişliğe sürüklüyor.

Peki tükenmişlik sendromuna yakalandığınızı nasıl anlarsınız?


  1. Mesleğinizi çok sevdiğiniz halde artık işinizden keyif almıyorsanız ve hatta bazı şeyler artık umurunuzda değilse
  2. Sürekli yorgunluk ve bitkinlik hissi yaşıyorsanız
  3. İş yerindeki sosyal ilişkilerinizde sıklıkla çatışma yaşıyorsanız
  4. İşe odaklanmada zorluk çekiyor ve eskisi kadar hızlı düşünüp karar alamıyorsanız
  5. Her yeni konuya kötümser yaklaşıyor, ekibin motivasyonu en yüksek noktadayken negatif söylemlerle havayı karartıyorsanız
  6. Bitmeyen baş ve mide ağrıları, kalp sıkışmaları yaşıyorsanız
  7. Hayallerinizden ve hedeflerinizden eskisi kadar heves duymuyorsanız
  8. Çalışma arkadaşlarınıza alaycı ve aşağılayıcı tavırlarla yaklaşmaya başladıysanız
  9. Sabahları işe ayaklarınızı sürüyerek gidiyorsanız
  10. İş yerinde gereksiz ve uzun molalar veriyorsanız
duruma müdahale etme zamanınız çoktan gelmiş demektir.

Tükenmişlik sendromu ile başa çıkmada birey ve kurum açısından yapılması gerekenler bir sonraki yazımda...