18 Şubat 2013 Pazartesi

BİRBİRLERİ İÇİN YARATILANLAR

BİRBİRLERİ İÇİN YARATILANLAR - Bürke ÇINAR - BANKACILAR VE FİNANSÇILAR DERNEĞİ

Üniversite tercih dönemleriydi. Seçeceğim mesleğe hemen hemen karar vermiş, ancak bu kadar önemli bir kararı netleştirmeden önce, bu mesleği yapan isimlerle görüşüp fikir ve önerilerini almayı tercih etmiştim. Yaptığım görüşmeler sırasında duyduğum şu söylem, hala kulağımdadır: "Meslek seçimi, eş seçiminden bile önemli. Anlaşamazsan, birbirinize uymadığınızı görürsen, evliliğini bitirebilirsin fakat mesleğini terk edemezsin." Çok etkilenmiştim... Bugün bir çok insan, sonradan sonraya kariyerinde değişikliğe gidebiliyor, farklı iş alanlarında çalışabiliyor. Ama tüm bu işleri, eğitimini aldığı meslek temelinde geliştirebiliyor. Yani, psikoloji eğitimi alırsanız, alanınızla örtüşen işleri yaparsınız, inşaat mühendisliğine yönelme şansınız pek yoktur.

Bir kez daha bu açıdan düşündüm. Doğru meslekte karar kılmıştım. Bugün, "iyi ki" diyorum; iyi ki toplumda yerleşmiş kalıp fikirlerin, egomun, hırslarımın esiri olmamışım. İyi ki o konuşmayı yapmışım. Hem aileme, hem bana bunları söyleyen hocama bir kez daha sonsuz teşekkürler...

Bütün bunları paylaşmamın asıl amacı ise şu: O iki cümleyi duyduğum günden sonra, aldığım sosyoloji eğitiminin de insanda yarattığı 7/24 gözlem "takıntısı"yla etrafımı farklı bir gözle incelemeye başladım. Herkesin yetenekleri birbirinden farklı ve bir çoğunun mesleği yeteneklerinden o kadar uzaktı ki... "Psikoloji olmadı sosyoloji olsun." diyenler, "Mezun olunca çok kazanıyormuşsun." diyerek hayallerini bir kalemde silip, ilgi alanlarından tamamen farklı bölümlere gidenler... Şimdi kaçı mutludur, bilemiyorum. Benim gözlemlerime göre birçoğu hedefleriyle birlikte heveslerini de yitirdiler. Beklentileri asgari düzeyde ve katmak istedikleri yeni bir şeyler de yok maalesef.

Şimdi bazılarınız, yaşam koşullarından, geçimin zorluklarından söz edecek; biliyorum. Bunun için sanırım şuna tekrar değinmekte yarar var: İnsan başardıkça mutlu oluyor. Ve insan, en büyük başarıları, sevgi ve istekle yaptığı işlerde elde ediyor. İçindeki yeteneği dışa vurabildiği, aldığı standart bilgilerin üzerine koyduğu ve onu diğerlerinden farklı kılan yetenekleriyle tercih sebebi olduğu alanlarda hem mutlu hem de başarılı oluyor.

İşte bu yüzden, özellikle mesleğini seçme aşamasındaki genç arkadaşlarıma naçizane önerim şu: Herkes için ilgi alanlarına, yeteneklerine, zevklerine uygun bir meslek mutlaka var. Mezun olunca sahip olabileceğiniz iş olanakları ve çalışma alanlarını elbette araştırın. "Ancak mezun olunca ne kadar kazanırım?" gibi bir düşünceyle yeteneklerinizden uzak ve ilgi alanlarınızdan ayrı düşen meslek gruplarına yönelmeyin. Verilen bilgiyi alır, mezun olursunuz. Ama mutlu olur musunuz, asıl önemli olan bu. Mezuniyetten sonra o işi hevesle yapabilir misiniz? Mesleğinizde yenilikler yapabilir misiniz? 

Bu noktada ailelere de büyük iş düşüyor. Karar verme süreçlerinde yanlarında olmalısınız elbette. Göremedikleri yönlerini de önlerine sunmalısınız. İhtiyaç duyduğunda fikirlerinizi paylaşmalısınız. Her yönüyle düşünüp tartmasını sağlamalısınız. Ama karar çocuğunuzun olmalı. Bu mesleği yapacak olan o.

Son olarak; canım annem ve babamın hep söylediği gibi; hangi mesleği seçersen seç, olabileceğinin en iyisi ol!  Ve benden ufak bir ekleme; seni heyecanlandıran ve içindeki tüm yeteneği yansıtabildiğin alanı seç :)

En mutlu insanlar, birbirleri için yaratılanlardır. Bu, mesleğinizde de böyle :) oldubuis (oldubuisblog) Twitter'da

5 yorum:

  1. Aslına pek çok insan okuduğu bölümün mesleğini icra etmiyor. Çeşitli alanlara yöneliyorlar. Şu an mantıklı gelen meslek, bölüm sonradan tatmin etmeyebiliyor.

    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Murat Güneş,

      Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum.

      Saygılarımla

      Sil
  2. Sevgili Bürke,
    yazını okuyunca evet dedim ne kadar doğru bir saptama gençler için!
    Ben mesleğimle görücü usulü evlendim:) Yani onu hiç tanımadım ve hatta görmedim. Ama şansım varmış ki biz birbirimiz için yaratılmışız. 15 yıldır Kimya Mühendisiyim ve iyi ki de ailemin benden istediği gibi şans eseri doktor olmamışım. Şans eseri diyorum çünkü biz 18 tercih yapar sonra da sınav neticesinde piyango hangisine vurursa ömür boyu terk edemeyeceğimiz bu önemli seçimi böylelikle yapmış olurduk.
    Şimdi çocuklarımıza kimya nedir, kimya mühendisi ne iş yapar diye zihinlerinde bir fikir uyandırmak için okulda dersler veriyorum. Aslında dersten ziyade etkinlik diyelim. Sırf zihinlerinde daha şimdiden bazı filizleri atmak onları gelecekte karar verirken düşünmeye sevk etmek için...
    Gençler iyi düşünün, iyi araştırın ve kalbinizin sesini dinlemeyi unutmayın!
    Çok teşekkürler güzel yazın için
    Sevgi ve Saygılarımla
    Ceyda Göçhan Kantarcı
    Kimya Y. Mühendisi (Hacettepe)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Ceyda Hanım,

      İlginiz ve değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Bu çalışmalarınızla eminim bir çok gencin meslek seçiminde onlar için büyük bir destek oluyorsunuz. Bu konu için de kendi adıma tekrar teşekkür ediyorum :) Çünkü o gençler, yarın aktif çalışma hayatına atıldıklarında, toplumda yaratacakları güzellikler hepimizi mutlu edecek :)

      Saygılarımla...

      Sil
  3. MERHABA BÜRKE HANIM.

    Keşke sizin şu yazınızı yıllar önce okusaydım. O zaman mesleğimi seçerken mantığımı kullanırdım. Bizim zamanımızdaki eğitimciler. İstisnalar hariç, vizyonu olmayan eğitimcilerdi. Bizi ezbere zorlayan, ders içinde esneklik yaratamayan,tahtaya yazdıklarımı defterinize geçirin sınavda çıkabilir diyen vizyonsuz eğitimciler. Onları da bizim karşımıza çıkaran, oy uğruna bizi harcayan,hızlı eğitim veren vizyonsuz liderler...
    Bize yazık oldu. Öğretmenlerimizin yanına yaklaşamazdık. Bizim zamanımızda ortamda çok gergindi. Durmadan eğitim aksardı. Sürekli miting olan bir okul düşünün. Onun için yaşadıklarımdan ders alarak çocuklara bu günün kıymetini bilmelerini aşılıyorum. Gerçekten iyi bir eğitim iyi bir evlilikten daha önemli. Çünkü o sizinle mezara kadar geliyor. Şimdi kendime diyorum ki her kes bir tecrübe yaşar iyi ya da kötü, önemli olan ders almak. Ben dersimi aldım, ezberleneni unuttum, yaşadıklarım benimle kaldı...

    Saygılarımla...
    Güneş İnş.Müh.ve Yapı Malz.Tic.Ltd.Şti.

    Necmiye GÜNEŞ

    YanıtlaSil