22 Aralık 2012 Cumartesi

İŞ BAŞVURULARIMA DÖNÜŞ YAPMIYORLAR


Niteliklerinizin uygun olduğunu düşündüğünüz bir ilan gördünüz ve iş başvurusunda bulundunuz. Görüşme için davet alacağınızdan emindiniz. Ancak beklediğiniz davet gelmedi. Üstelik başvurunuzun değerlendirilip olumsuz sonuçlandığına ilişkin herhangi bir dönüş de yapılmadı.

İKnın en çok dikkat etmesi gereken noktalardan biri de bu geri bildirimler. Etik olan, olumlu ya da olumsuz, adaya her koşulda bilgilendirme yapılması. Ancak maalesef günümüzde bir çok firma olumlu sonuçlanan CVler dışında geri dönüş yapmıyor. Bunun birden fazla sebebi olabilir:
  1. Öz geçmişinizde yer alan iletişim bilgilerinizi güncellemeyi unutmuş olabilirsiniz. Ya da mail kutunuzu kontrol ederken, "gereksiz" kutunuza düşmüş iletileri gözden kaçırmış olabilirsiniz.
  2. Öz geçmişinize çok güveniyor olabilirsiniz. Size göre doğru hazırlanmış olabilir. Ancak öz geçmişinizi inceleyip ilk değerlendirmeyi yapanlar, ilgili iş ilanına ilişkin belirli anahtar kelime/nitelikleri görmeye çalışacak, göremediklerini eleyecektir. Gereğinden uzun ya da karmaşık hazırlanmış öz geçmişlerin içerisinde aradıkları nitelikleri görememeleri, elenmenize sebep olmuş olabilir.
  3. İlanlarda genellikle ilanın yayınlanma süresiyle ilgili veriler bulunur. Siz, ilanı, yayınlandığı ilk gün görüp başvuruda bulunmuş olabilirsiniz. Ancak ilan şirketin İK anlayışı gereği 2 ay yayında tutulacak ve tüm öz geçmişler ellerine ulaştıktan sonra karşılaştırmalı değerlendirme ve geri bildirim sürecine geçecek olabilirler.
  4. İkinci, üçüncü tercih olabilirsiniz. Sizden daha önce tercih edebilecekleri, aradıkları niteliklere daha uygun olduğunu düşündükleri adaylarla görüşüp süreç sonlanana kadar, size olumsuz bir dönüş yapmazlar ki, diğer görüşmelerin olumsuz sonuçlanması halinde sizi davet edebilsinler.
  5. İş arayanlar dönüş beklemekte haklılar elbette. Ancak bu beklentiyi doğuran bir yanılgıdan da söz etmek gerekiyor. İş arayan birey, işi ve şirketi önemsiyor, aynı oranda önemsenmek ve önemsendiğini somut olarak görmek istiyor. Fakat İK çalışanları için, karşılarında 1 aday değil, aynı beklentiyi taşıyan onlarca, belki de yüzlerde aday oluyor. Bu durumda tercih edilmeyecek adaylara geri bildirim yapmak, yoğun iş planı listesinde son sıralarda kalıyor, bu iş için zaman ayrılmıyor.
Bu konuda adayların yapabileceği şeyler oldukça sınırlı. Çözüm adaylardan çok, İK departmanlarına düşüyor. Peki neler yapılabilir?

İNSAN KAYNAKLARI İÇİN BİR KAÇ ÖNERİ
  1. İKGB' ler kurulmalı. İster İnsan Kaynakları Danışmanlık Şirketi olsun, ister herhangi bir şirketin İnsan Kaynakları birimi olsun, İK Departmanları içerisinde, şirketin büyüklüğüyle paralel kişi sayısı ile geri bildirim birimleri kurulabilir. Bu birimlerin amacı, yalnızca adaylara doğru iletişim yöntemiyle geri bildirimde bulunmak olmalı. 
  2. İK Geribildirim Birimleri (İKGB), bu işi yaparken, yapacağı görüşmeleri empati kurma temeline oturtmalı. Günümüzde pek çok şirket dönüş yapmıyor, yapanlarsa bunu sıradan bir sekreterya işi olarak görüp, bilgilendirmeyi yetkin olmayan kişilere yaptırıyor. Oysa adaylar için tercih edilmemiş olmak zaten üzücü ve öz güven zedeleyici bir durum iken, geri bildirim yapan kişilerin amatör yaklaşımı, hem aday için rahatsız edici olmakta, hem de şirketin imajını zedelemekte. Bu nedenle İKGB çalışanları, empati kurma, psikoloji, telefon konuşmasında hem kararlı hem nazik bir tutuma sahip olma gibi eğitimlerden geçmeli ve daha sonra adaylarla görüşme yapmaya başlamalılar.
  3. Telefon görüşmelerinin mail ile kıyaslandığında daha etkili olduğu bir gerçek. Yazı dilindeki soğuk ifadenin, telefon görüşmesinde belirli bir çerçevede yumuşatılması mümkün ve şirket-aday ilişkisinde daha olumlu bir tablo çizmekte. Ancak telefon görüşmeleri aynı zamanda ekstra bir iş gücü ve zaman gerektirdiğinden, İK birimleri mail gönderimini tercih edebilir. Bu durumda da dikkat edilmesi gereken nokta, aynı empati ve nezaketin yazıya yansıtılması olacaktır. Ayrıca mail gönderimi, yazılı olarak kayıtlı kalabileceğinden, şirketler için avantajlı bir seçenek olmakta.

2 yorum:

  1. Çok hassas bir konu, genelde olumsuz sonuçları bile bidiriyoruz. Ama en son aldığım cevap şöyle idi;
    "cevap vermenize gerek yok, tamam..."

    Buna ne dersiniz?

    Bülent Fidan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba bfidan.net,

      Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. Bu durumla karşılaştığınız andaki koşullar nelerdi bilemiyorum. Size verilen yanıt elbette hoş değil; konunun detaylarını bilemediğim için adayın bu tavrının sebebi hakkında detaylı fikir yürütemiyorum ( Kaç görüşme yapıldı, görüşme süreci önceden adaya bildirildiği gibi mi sürdü, dönüş söz verildiği zaman içerisinde mi yapıldı vb. ) fakat reddedilmenin bireyde yarattığı olumsuz etkiyle kendini güçlü gösterme hissiyle böyle davranmış olabilir mi diye düşünüyorum. Esasında önerilerde özellikle üzerinde durduğum, sadece bu işe odaklanmış ve böylesi anlarda krizi yönetebilecek ve kurum imajına zarar verebilecek algıları ortadan kaldırarak görüşmeyi tamamlayabilecek ekipler oluşturulması da bu sebeple önem taşıyor. Zannediyorum bir çok iş ile birlikte bir de geri dönüşleri yapıyorsunuz, zira olumsuz sonuçları "bile" bildirdiğinizi söylemişsiniz. Bu "bile"den "mutlaka"ya dönmeli bana göre, yine ayrı bir ekiple yapılacak iş bölümü de sizin yaşadığınızı tahmin ettiğim zamansızlık sorununu ortadan kaldıracaktır.

      Adaya geri bildirimlerde tüm süreci göz önünde bulundurarak görüşmenizi şekillendirmeyi naçizane önerebilirim. Bunun ötesinde karşı taraf gerçekten kabalık ediyorsa, bunu tüm adaylara genellememek gerek. Her aday kendi içinde özeldir ve aynı özenle geri bildirimlerin yapılması kurumun yararına olacaktır:)

      Tekrar teşekkür ediyor, iyi çalışmalar diliyorum...

      Sil