24 Haziran 2013 Pazartesi

KONUK YAZAR NEDİM İLERİ' DEN DEĞERLİ BİR PAYLAŞIM: DOĞRU ANLAMAK İÇİN ÖNCE DOĞRU ALGI GEREKİYOR

Geçtiğimiz hafta Sn. Nedim İleri' yi çalıştığı kurumda ziyaret ettim. İşlerden, gelişim seminerlerinden, bloglardan derken uzun ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbetimiz esnasında, blogların bu kadar çok sayıda olduğu bir ortamda, nitelikli yazıların bazen gözden kaçtığı, arada kaybolup gittiği düşüncesinde hemfikir olunca, bazı yazılar gözden kaçmamalı dedik. Aşağıdaki yazı da bu görüşün sonucu olarak blogumda yerini almakta. oldubuis.blogspot.com a konuk yazar olmayı kabul eden ve bu değerli yazısını paylaşmama izin veren Nedim İleri' ye teşekkürler...

DOĞRU ANLAMAK İÇİN ÖNCE DOĞRU ALGI GEREKİYOR



Yaşadığımız toplumda ve çevrede her gün çeşitli gelişmeler ve olayların oluşması  olağan bir durum.Gerek aile ve iş ortamı,gerekse yakın çevre veya daha genel toplum ilişkileri açısından sürekli birtakım gelişmeler söz konusu olacaktır.
            Buraya kadar her şey gayet normal.Asıl önemli olan bizim o olayları nasıl algıladığımız,anladığımız  ve bu algı üzerinden nasıl bir tepki verdiğimizdir.Bizim her türlü durumda vereceğimiz tepki tamamen o olayı algılamamızla ilgilidir,Davranışımızın ve değerlendirmemizin ilk basamağı,temeli algımızdır.Öncelikle bizim bunu bilmemiz gerekiyor.Bu bilinç ve farkında lığımız bu noktada bizim önemli ihtiyacımız.Aynı metni okur ancak farklı anlamlar yükleyebiliriz.Aynı resme bakar farklı nesneler gördüğümüzü söyleyebiliriz.Soruya doğru cevap vermek için öncelikle soruyu doğru anlamak lazım..Aksi taktirde algı yanlış ise ne yazık ki ; cevabımız,tepkimiz ve değerlendirmemizin de yanlış olması kaçınılmaz .
.Bu nedenle böylesi durumlarda öncelikle bir kanaat sahibi olmadan, her yanından, tüm yönünden analiz etmeden,iyice irdelemeden hemen bir tepki vermemeli,yersiz bir değerlendirme yapmaktan uzak durmalıyız.Ayrıca öngörümüzün güçlü olması için yeni öğrenmelere hep açık olmamız, çok okumamız,faydalanacağımızı düşündüğümüz eğitim ve öğretim faaliyetlerine katılmamız çok önem taşımaktadır.Bilgi ve tecrübesine inandığımız İnsanların değerlendirmelerini de takip edip sürekli gelişimimiz için imkanımız dahilinde tüm unsurları kullanmamız gerekiyor.

7 Haziran 2013 Cuma

ŞİRKETİNİZDE BİR BOY AYNASI BULUNDURUN

Binlerce aday yeni iş imkanları arıyor. Ancak çok az bir bölümü iş bulabiliyor. Bunların arasından istediği gibi bir işe girebilenler ise çok daha dar bir dilimi oluşturuyor.

Uzun görüşme ve eleme süreçlerinin ardından insan kaynakları uzmanları, pozisyon için en uygun olmanın ötesinde, en fazla sayıda ve diğerlerinden üstün yeteneklere sahip adayları tercih ediyor. Her kurum kendisi için en iyi adayı kurumuna almak ister ancak; aynaya bakıp kendine sorması gereken bir soru var: Ben bu niteliklere sahip bir çalışanı hak ediyor muyum?

Özellikle yeni mezunların yaşadığı işsizlik problemi, bir çok şirketin bu durumu suistimal etmesine ortam hazırlıyor. Nitelikli çalışanı hak etmek için yapılması ve yapılmaması gerekenlere birkaç örnek:

  1. Ücretlendirme ve performans değerlendirme sisteminin düzgün çalıştığından emin olun: Çalışanın performansı çok iyi izlenmeli ve değerlendirilmeli. Gerekli zamanlarda ödüllendirilmeli. Maaşlar, çalışana verilen iş yükü ile doğru orantılı olmalı. "Az maaşa çok iş" beklentisi, çalışanın bulduğu ilk fırsatta daha iyi koşullardaki bir şirkete geçmesine davetiye çıkarır.
  2. Sigortaları maaş üzerinden ve düzenli olarak yatırın: Şirketlerin, çalışanların sigortalarını ödemeleri gerekliliğinin yanı sıra, bunu düzenli olarak ve çalışanın mevcut maaşıyla paralel olarak ödemeleri gerekiyor. Şirketinizin maaşınızı düşük göstermediğinden emin olun.
  3. Çalışmaları saygı çerçevesinde yapın: Emir cümleleri yerine rica cümleleri kullanılmalı. Çalışanın acil olarak çözmesi gereken sağlık vb. sorunlar için çalışanlara anlayışlı davranılmalı, gerekiyorsa izin kullandırılmalı.
  4. Çalışanın fikir ve önerilerine değer verin: Yönetimler, çalışanların çalışmalarla ilgili paylaşımlarına kulak vermeli, hatta çalışanların bu sürece dahil olmasını sağlamalı. Bu durum, çalışanları motive edeceği gibi, yönetimin gözünden kaçan hataların fark edilip düzeltilmesine, eksik kalan noktaların tamamlanarak ürün kalitesinin yükseltilmesine olanak sağlar. Kaldı ki, bir pozisyon için uzman alıyorsanız, bırakın da işi bilen yapsın öyle değil mi?
  5. Maaşlar banka üzerinde, zamanında ve eksiksiz yatırın: İşverenseniz, belirli bir ücret karşılığında çalışması için anlaşma imzaladığınız çalışanlara karşı maaşları düzenli ve tam yatırma sorumluluğunuz vardır. Nasıl ki çalışanlarınızdan verdiğiniz görevleri istediğiniz sürede tamamlamalarını istiyorsanız, siz de söz verdiğiniz tarihte çalışmalarının karşılığını veriyor olmalısınız. Maaşların banka üzerinden ödeniyor olması, şirketin kurumsallığı ve güvenilirliği hakkında çalışanların zihnindeki soru işaretlerini giderecektir.
  6. Nitelikli bir çalışandan, başkalarına yaptıramadığınız işleri istemeyin: Bu sizin yönetim başarısızlığınızı gösterir. Düşük nitelikli çalışanın bilinçli olarak yapmadığı bir işi, nitelikli çalışana yüklemek, bireyin kurumdaki yönetim boşluklarını görmesine ve kullanıldığını hissetmesine yol açabilir.
  7. Sözleşme imzalayın: Tüm koşulları içeren sözleşmenin imzalanması, hem işveren hem de çalışan için bir güvencedir.
  8. Tek kişiyle 5 kişilik iş yapmayın: 6. maddeden farklı olarak; minimum çalışanla maksimum verim düşüncesiyle, farklı farklı kişilerin yapması gereken çalışmaları, tek kişiye yükleyip, tek kişi maaşı ile çalıştırmayın. Şirketin yapacağı bu cimrilik, orta ve uzun vadede verimsizlik ve nitelikli çalışanın yaşayacağı tükenmişlik sendromu olarak size geri dönecektir.
  9. İş kanununda belirtilen çalışma saatlerinin üzerine çıkmayın: Çalışanların iş dışında da bir hayatlarının olduğunu unutmayın. İstediğiniz çalışmaların hızla anlaşılıp yerine getirilmesi çalışmayı keyifli hale getirebilir, ancak tadında bırakın ki, bir sonraki güne de aynı tempoda çalışabilecek çalışanlarınız olsun :)
  10. Özel günlere ve motivasyon etkinliklerine zaman ayırın: Çalışanlarınızı mutlu edin. Bunu doğum günlerinde sürpriz bir kutlama yaparak ya da bunaldıklarını hissettiğiniz bir dönemde ofise güzel bir pizza söyleyerek başarabilirsiniz.
Nitelikli çalışan yaptığı işin hakkını verir, karşılığında ise yukarıdaki gibi minik detaylarla mutlu olabilir. Çalışanlarınızın hak ettiği değeri onlara verin....