19 Kasım 2012 Pazartesi

BENİM BURADA NE İŞİM VAR ?!!

Ben kimim?
Ne istiyorum?

Dikkat!

3. sorunuz " Benim burada ne işim var? " olmasın!

Peki nasıl?

1. Bir klişeyle başlayalım: Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bilin. Ama gerçekten bilin. Demek istediğim, ne okuduğunuz, hangi bilgisayar programlarını kullanabildiğiniz ya da kaç dil bildiğiniz değil. Bunlar elbette önemli ama, asıl önemli olan, sizin "kim" olduğunuz.

Bir başkasından emir alabilir misiniz örneğin?
Sabırlı mısınız?
Fedakar mı?
Bencil mi?
Kuralcı mı, esnek mi?
Akılcı mısınız yoksa yönetilmeye muhtaç mı?
Yaratıcı mısınız mesela?
Yönetme arzusuyla yanıp tutuşuyor musunuz yoksa "Ben risk alamam, dikkat çekmeye gerek yok, grubun arasında iyiyim." mi diyorsunuz?

Hiçbiri diğerinden daha iyi ya da kötü değil.

Tüm yerleşmiş yanlış kanıların aksine, fedakarlık ya da sabırlı olmak, her zaman, her ortamda doğru bir şey değildir. Kendinizden eksiltme riskiniz vardır mesela. Ya da esneklik, akılcılık kötü değildir. Yetersizliğinin farkındaki yönetimler, esnek düşünebilen akılcı çalışanlardan hoşlanmayabilirler. Bu tamamen kendi eksiklerinin farkında oluşlarından kaynaklanabilir. Oysa bugün dünyaca ünlü şirketlerin özellikle böyle çalışanlar aradığını biliyoruz :)

Bu yüzden, tüm yerleşmiş yanlış algılardan sıyrılın ve kim olduğunuzu, nelerden hoşlanıp, nelerden rahatsızlık duyduğunuzu ortaya koyun.

2. Artık kim olduğunuzun bilincindesiniz. Dolayısıyla ne istediğinizin de...

Şimdi, kendinize "Benim burada ne işim var?!" dememek için yapmanız gereken, doğru iş başvuruları, iş görüşmelerinde dikkat edebileceğiniz noktalar.

İş görüşmeleri başlı başına bir konu olduğu için bunu bir sonraki yazımda detaylı olarak paylaşacağım.

Kendinizi keşfetmeniz dileğiyle...

7 yorum:

  1. Merhaba,

    Yazılarınızı severek takip ediyorum. İş arayan veya iş değiştirmek isteyen herkesin en çok ihtiyacı olan şeydir başkalarının deneyimlerinden faydalanmak bu süreçte. Çoğu blog artık hepimizin ezberlediği bilgileri yeniden ısıtıp önümüze sunar ancak gerçek tecrübelere ihtiyacımız vardır. Bunun için öncelikle teşekkür ediyorum size.

    Ben de bu yazınızla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum takipçilerinize faydası olur umuduyla.

    İlk iş görüşmemde ilk sorulan soru; "Sizi arkadaşlarınıza sorsak hakkınızda hangi 10 özelliğinizi söylerler?"

    Aman allahım şok olmuştum.

    Belki yalan söylemeliydim ama bırakın yalanı aklıma herhangi bir sıfat gelmiyordu. Tabi ki bocaladım. Görüşme sonunda işveren bana geri dönüş yaparak niçin bu tarz sorular yönelttiklerini açıkladı. Aslında bu tarz soruları sormalarının temel amacı sizin kendinizi ne kadar tanıdığınızı ölçmek. Gerekirse bana yalan söylemeliydin dedi işveren ama sessiz kalman ve bocalaman çok daha kötü bir etki yaratıyor diye ekledi.

    Ve eve gidince sakince düşünüp bir kağıda kendim hakkında olumlu ve olumsuz yönlerimi yazmamı istedi. Daha sonra ki mülakatlarda bu tarz sorular geldiğinde hazırlıklı olacaktım en azından.

    Dediğini uyguladım ve sonuç çok başarılı oldu. Benden size tavsiye mutlaka deneyin.

    İnanın sonucu güzel olacak...

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Burcu Hanım,

    İlginiz için çok teşekkür ederim. Daha yolun başındayken böyle olumlu dönüşler almak beni çok mutlu etti :)

    Ben de buna benzer bir deneyim yaşamıştım. Bir de bu soru, iş arkadaşları ve okul arkadaşları olarak iki farklı biçime de yöneltilebiliyor. Sırası gelmişken ekleyelim :)

    Paylaştığınız deneyim ve görüşlerinizin bir çok okurumuza yol göstereceğinden eminim.

    Tekrar teşekkür ediyor, mutlu bir iş yaşamı diliyorum.

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Bürke Hanım
    Emin olun siz iyi ki oradasınız;Eğer bir insan bunu kendine sorabiliyor ise başarı kaçınılmazdır.Hayat insanların Cesaretine Göre Büyür ve Küçülür Unutmayalım
    İlişkiler ve para kadar popüler olan diğer bir sorun ise,bir türlü ilerlemeyen kariyerdir. Kariyerinizin ilerlemiyor olması TAMAMEN sizin uyarlamanızdan kaynaklı.Bir nevi sizin yarattığınız bir olay……
    Etrafınıza bir bakın ve şu soruyu sorun:”Kaç kişi sevdiği, gerçekten sevdiği işi yapıyor”?
    Çok ciddiyim.Hatta gidin çevrenizdeki tüm insanlara sorun….Bu şuna benziyor;”Adamın kadını öpmeye niyeti yok,dudağın nerde diye sormuş.”Aynı şey ,sevmeden işini yapanlar içinde geçerli.Kariyer ile ilgili bir probleminiz varsa kendinize ilk sormanız gereken soru şu;Ben bu işi sevdiğim için mi yapıyorum?”Bu soruyu sorun ve çok samimi bir cevap vermeden önce iyice bir düşünün.Çevrenizde vardır muhakkak sevmedikleri işi ve daha korkuncu,sevmediklerini bile bile o işi yapanlar.
    Çevremdekiler den biri, hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi bir kız.Babasının isteğiyle hukuk okumaya başlamış.
    -Ee hayatım, avukatlık yapacak mısın?
    -Hayır
    -Uluslar arası ilişkiler falan.
    -Yooo!
    -Şirketlere yasal danışmanlık?
    -Aman aman Allah korusun
    Allah neyini korusun bu durumun, sen kendi kendini kapana kıstırmışsın, Allahın işi gücü yok seni oradan çıkaracak. Madem bu işi yapmayacaksın, o okulda ne işin var?
    Bakın,sevmediğiniz bir yemeğe yersiniz anlaşılır,karnınızın doyması lazım.Sevmediğiniz bir pantolonu giyersiniz anlaşılır,diğerleri kirlidir yada kurumamıştır.donla sokağa çıkamazsınız.Sevmediğiniz bir arkadaşınız ile çay içmek zorunda kalırsınız o bile anlaşılır.Bunların hepsi geçicidir,hayatınızı büyük ölçüde etkilemeyecek şeylerdir.Sevmediğin istemediğin bir okula gitmek,dört koca sene geçirmek,sonra da bu alan üzerine kurulu bir hayata atılmak,ama bunu yapmamak…..Şimdi bazılarınızın “Ee mecburdum”dediğinizi çok net duyar gibiyim…Hep bu cümle kullanılır…..Sizce bu sizin EGO’nuz olabilirmi.!
    Hadi hayırlı olsun, nur topu gibi bir egonuz var.
    Peki ya sonra; Benim oldu.Nasıl mı? Güzel bir anekdot,güzel de bir fikir fırtınası olacağı düşüncesindeyim.Sevgi ve Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Ersin Bey,

      Değerli paylaşımınız için teşekkür ederim. Bu maalesef sosyolojik anlamda ciddi bir problem. Ama her zaman sadece "ego" kaynaklı olmayabiliyor. Yani bunu etkileyen birden çok faktör olabileceğini düşünüyorum; sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, toplumsal etiketlemeler vs... Düşünceniz gerçekten bir çok kişinin gözden kaçırdığı çok önemli bir nokta. Yakın zaman içinde bloguma sizlerden gelen yazıları paylaşabileceğimiz bir bölüm açmayı planlıyorum. Tartışma köşeleri gibi. Bu köşede de görüşlerinizi bizimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım. Bu süre içerisinde de izniniz olursa, bu konuya gelecek yazılarımdan birinde detaylı olarak değinmek isterim. Zira bu konu gerçekten bir çok kişinin farkına varması gereken bir sorunsal.

      Saygılarımla...

      Sil
  4. Merhaba Bürke Hanım,paylaşımlarınızı beğenerek takip ediyorum.. yoğun iş yükü ve stresi altındaki ruh halimi yazılarınızı okuyarak rahatlatıyorum, içimden 'İŞTE BU..! benim gibi düşünenen birileri varmış diyorum ve hadi yaslan arkana işin canı cehenneme :) 5 dk bu yazıyı oku ve ruhuna bir gazoz ısmarla dıyorum'.

    Konuya farklı bir yerden bamak istiyorum aslında bu dediklerimiz malesef ülkemiz koşullarında herkesin yaşadığı şeyler, ama yukasrdaki paylaşımda bahsedildiği gibi etrafımızdaki insanlara sevdiğinizi işi yapıyormusunuz diye sorsak inanın sorduğumuz, 10 kişiden 9 u gerçekte öyle olmasa bile mutluyum yada sevdiğim işi yapıyorum cevabı verecektır.. hatta bu yüzdenin bir çoğu bunu bilerekte yapmaz, yani aslında içinde sevdiği işi yapmasa bile bu işi sevdiğine kendini bile inandırmıştır.. Neyse bunlar bir tarafa ben şahsımda insanınsevdiği işi yapmasının önemli olmadığını,bir insanın bir işi yaparken zamanla kendini geliştirip sevmesı gerekır... acil iş çıktı ..gelince devam ederim:)adalet sarayı(!) beni bekler:)

    YanıtlaSil
  5. nerde kalmıştı anonim :)
    sistemden bahsetmek istiyorum biraz.. bence sistem temelinden çökük olduğundan çoğumuz hatta bence yüzde 99 umuz kendi sevdiği meslek dışında meslekle uğraşıyor,bu da haliyle çalışandan patrona hatta tüm sektörlerde bunalıma ve çözümsüzlüğe davetiye çıkartıyor..hiç birimiz sevdği iş yapamıyor, aslında bu da sorun değil insan sevmediği işi yaparken etrafndaki insanların desteğiyle o işi de sevebilir, burdada karşımıza bu işi sevdirmede en büyük rol oynayacak 'PATRONLAR' çıkıyor, peki onlar ne yapıyor 'MOBBİNG'.. sistem sistem sistem..saatlerce sayfalarca konuşup yazasım var mobbing hakkındadüşücelerimi sonra yazıyım :) .. aslında hep tartışılan ama bir türlü çözüm bulunamayan(bulmadığımız/bulamadığımız/ya da birilerinin işine gelmediği için bulunamayan..) soruna değinmek istiyorum biraz 'SİSTEM' .. aslında herşeyin temelinde olması gereken ama bizim ülkemizde hiç olmayan soyut bizim ülkemiz ve çoğumuz için sadece kelime olarak birdeğeri olan bir kelime..

    Son dk işim çıkması nedeniyle çıkmak zorunda kalışım sadece bugüne özel bir durum değil bende stajyer çalışan olarak yukarda açıkladığımı gibi 'sistemin olmadığı'bir yerde çalışmaktayım ve sizin yazdıklarınızı okuduktan sonra bende aslında kendi kendime defalarca sorduğum 'benim burada ne işim var!'hakkında, çalıştığım meslekteki sıkıntılar ve tabiki ilgi duyduğum alan mobbing üzerine düşündüklerimi zamanla paylaşmak isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Sn. Adsız,

      İlginiz ve değerli paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Yoğun iş temposu içinde biraz olsun faydam oluyorsa ne mutlu :)Sözünü ettiğiniz mobbing sorunu da günümüzde giderek yaygınlaşan ve hatta bazı işverenlerce meşrulaştırılmaya çalışılan ciddi bir problem. İlerleyen zaman içerisinde mobbing üzerine de detaylı bir çalışma yapmaya çalışacağım. Değerli görüş, öneri ve katkılarınızı burada görmekten mutluluk duyarım.

      Bol gazozlu günler :)

      Sil