Ben
kimim?
Ne
istiyorum?
Dikkat!
3.
sorunuz " Benim burada ne işim var? " olmasın!
Peki
nasıl?
1. Bir klişeyle başlayalım: Kim olduğunuzu ve ne
istediğinizi bilin. Ama gerçekten bilin. Demek istediğim, ne okuduğunuz, hangi
bilgisayar programlarını kullanabildiğiniz ya da kaç dil bildiğiniz değil.
Bunlar elbette önemli ama, asıl önemli olan, sizin "kim" olduğunuz.
Bir
başkasından emir alabilir misiniz örneğin?
Sabırlı
mısınız?
Fedakar
mı?
Bencil
mi?
Kuralcı
mı, esnek mi?
Akılcı
mısınız yoksa yönetilmeye muhtaç mı?
Yaratıcı
mısınız mesela?
Yönetme
arzusuyla yanıp tutuşuyor musunuz yoksa "Ben risk alamam, dikkat çekmeye
gerek yok, grubun arasında iyiyim." mi diyorsunuz?
Hiçbiri
diğerinden daha iyi ya da kötü değil.
Tüm yerleşmiş
yanlış kanıların aksine, fedakarlık ya da sabırlı olmak, her zaman, her ortamda
doğru bir şey değildir. Kendinizden eksiltme riskiniz vardır mesela. Ya da
esneklik, akılcılık kötü değildir. Yetersizliğinin farkındaki yönetimler, esnek
düşünebilen akılcı çalışanlardan hoşlanmayabilirler. Bu tamamen kendi
eksiklerinin farkında oluşlarından kaynaklanabilir. Oysa bugün dünyaca ünlü
şirketlerin özellikle böyle çalışanlar aradığını biliyoruz :)
Bu
yüzden, tüm yerleşmiş yanlış algılardan sıyrılın ve kim olduğunuzu, nelerden
hoşlanıp, nelerden rahatsızlık duyduğunuzu ortaya koyun.
2. Artık kim olduğunuzun bilincindesiniz. Dolayısıyla ne istediğinizin de...
Şimdi,
kendinize "Benim burada ne işim var?!" dememek için yapmanız gereken,
doğru iş başvuruları, iş görüşmelerinde dikkat edebileceğiniz noktalar.
İŞ
ARARKEN...İŞ GÖRÜŞMESİ YAPARKEN...
Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi kendinize söyledikten sonra, aşağıdaki adımları atmaya hazırsınız demektir:
1. İyi bir öz geçmiş hazırlayın.
2. Kendinize
ve isteklerinize uygun iş ve iş yerlerini belirleyin.
3. İş veren
/ iş arayan sitelerine üye olun.
4. Bu
sitelerdeki üyeliklerin yanı sıra belirlediğiniz şirketlere, bir niyet
mektubuyla beraber öz geçmişinizi gönderin.
Bütün
bunları doğru yaptıktan sonra büyük olasılıkla görüşme için davet edilirsiniz
:) Ama önce yukarıdaki adımlara detaylı olarak değinelim:
1. İYİ BİR ÖZ GEÇMİŞ HAZIRLAYIN
Adım adım öz
geçmiş hazırlamaktan söz etmeyeceğim. Örnek CV şablonlarına bir çok yerden
kolayca erişebiliyoruz.
Ben sadece,
öz geçmişte dikkat edilecek ufak noktalara değineceğim:
- Öz Geçmişinizi
Kısa Tutun
Sanılanın
aksine, her şeyi uzun uzun yazdığımız CVler, öz geçmişimizin ne kadar dolu
olduğu imajını yaratıp işvereni etkilemek yerine, amatör ve boğucu gelmekte.
İnceleyen şahıs sıkılmakta ve ister istemez iyi özellikleriniz arada
kaybolmakta.
Zaten adı
üstünde; öz geçmiş :) Kısa ve öz tutun. Bırakın detayları merak edip görüşmeye
çağırsınlar :)
- Yanlış Bilgi
Yazmayın
Sahip
olmadığınız özellikleri yazmayın. Başlangıç düzeyindeki yabancı dilinizi iyi
düzeyde göstermeyin örneğin. Elbet ortaya çıkar :) Bunun yanı sıra şunu da
belirtmekte fayda var: Karşınızdakinin sizi olduğunuzdan daha aşağıda görmesini
engellemek de, onlara kendinizi olduğunuzdan iyi göstermemeniz gerekliliği
kadar mühim. Kendinizi çok doğru anlatmalısınız. Örneğin, ileri düzey olan
yabancı diliniz hakkında, sırf anadil düzeyinde olmadığı için mütevazilik
yaparak “fena değil” derseniz, kendinize haksızlık etmiş ve kendi şansınızı
kendiniz yok etmiş olursunuz.
- Hobi Bölümü
Hobi bölümü
gerçekten koleksiyon hobinizi merak ettiklerinden sorulmuyor. İşinizle alakası
yoksa, fotoğraf çekme hobinizin, mülakatınızı yapacak kişinin ilgisini
çekeceğini de pek sanmıyorum. Buradaki amaç şudur: "Biz takım arkadaşı
arıyoruz. Ekip ruhuna sahip olmalı. Takım sporlarına ilgisi var mı acaba?"
ya da tam tersi. Unutmadan; çok yönlü olup olmadığınız da değerlendirme unsuru
tabi... Tüm yaşamı iş / okuldan mı ibaret? Ne kadar sosyal? Aynı anda kaç
farklı şeyle ilgilenebiliyor? gibi...
- Referans Gösterdiğiniz
Kişilerden Emin Olun
Referans
gösterdiğiniz eski amirinizin hakkınızda nasıl görüş bildireceğinden ne ölçüde
eminsiniz? İyice düşünmeden yazmayın derim.
2. KENDİNİZE VE İSTEKLERİNİZE UYGUN İŞ ALANLARINI VE İŞ YERLERİNİ
BELİRLEYİN
Diyelim ki
halkla ilişkiler alanında kariyer yapma kararı aldınız. Peki nasıl bir yerde?
Bir holdingin halkla ilişkiler departmanında da Halkla İlişkiler elemanı ilanı
var, marketlerin kampanyalı ürünler reyonunda da pekala halkla ilişkiler
görevlisi sıfatıyla çalışabiliyorsunuz. Siz nasıl bir çalışma ortamı
istersiniz, bunu netleştirin.
3. İŞVEREN / İŞ ARAYAN SİTELERİNE ÜYE OLUN
Buralarda
yayınlanan iş ilanlarını takip edin. Sadece iş alanı sekmesinden seçim yaparak
arama yapmak yerine, anahtar kelime seçeneğini de kullanabilirsiniz. Böylece
aramanızı daha geniş bir yelpazede yapma şansını yakalamış olursunuz.
4. İLANLARIN YANI SIRA ÇALIŞMAYI HEDEFLEDİĞİNİZ ŞİRKETLERE, BİR NİYET
MEKTUBUYLA BERABER ÖZ GEÇMİŞİNİZİ GÖNDERİN
Birçok büyük
firma, yeni çalışan ihtiyaçlarında ilan vermeden önce veritabanlarındaki öz
geçmişleri değerlendiriyor ;) Bu yüzden ilan verilmesini beklemeyin, siz
hedeflediğiniz yerlere bilgilerinizi gönderin. Hem kendilerinde doğacak bir
pozisyon için ellerinde bilginiz olur, hem de bu bilgileriniz sayesinde,
kendilerinde açık pozisyon olmasa bile, çalışan ihtiyacı olan başka bir firmaya
sizi önerebilirler.
VEEEEE GÖRÜŞME İÇİN BİR ŞİRKETTEN DAVET ALDINIZ! :)
Panik
yapmıyoruz , aşağıdaki taktikleri uyguluyoruz :)
- NE GİYİLİR?
İlk intiba
önemlidir. Fazla abartmadan, işin ciddiyetine yakışır bir kıyafet seçimi, büyük
avantaj sağlayacaktır.
Kendinizi
işverenin yerine koyun. Özensiz bir görüntü çizen biriyle neden çalışmak
isteyesiniz ki?
- DERSİNİZE ÇALIŞIP
GİDİN
Şirket
hakkında ön araştırma yapın. Hakkındaki yorumları inceleyin. Nerede, ne zaman
kurulmuş, kaç kişi çalışıyor, ne iş yapıyorlar, bilin.
- HANGİ SORULARA
HAZIRLIKLI OLUNUR?
Neden biz?
Kariyer hedefiniz nedir? Bir önceki iş yerinizden ayrılma nedeniniz nedir?
Neden böyle bir iş? Bize kendinizden bahsedin. gibi cevaplamanızı
bekleyecekleri soruların karşısında nasıl cevap vermeliyiz, inceleyelim.
Uzmanlara
göre, bir çok mülakatçının ilk sorusu " Bize kendinizden bahseder
misiniz?" oluyor. Bunun amacı beklenmeyen bir soru karşısında adayın nasıl
tepki verdiği, böyle açık uçlu bir soruyu nasıl toparlayıp yanıtladığıymış. Bu
soruyu cevaplarken, işin gerekliliklerini karşılayabilecek özelliklerinizi ve
buna referans olabilecek eski çalışma ve projelerinizi konuşmanızın odağına
almalısınız.
Bir de eski
iş yerinizden ayrılma nedeniniz özellikle üstünde durulabilen bir soru. Bu
noktada çokça çapraz soruyla karşılaşabiliyorsunuz. Eski işiniz ne kadar
korkunç olursa olsun, bunu mümkün olduğunca paylaşmayın, ya da uygun bir
lisanla, kimseyi suçlamadan ve kimseden şikayet etmeden anlatın. Karşınızdaki
kişinin size tamamen inanacağından emin değiliz ne de olsa. Ayrıca şikayetçi
tavrınız, siz ne kadar haklı bile olsanız, karşınızdaki kişide negatif bir algı
yaratabilir. Eski iş yerinizin geleceğinizi olumsuz yönde etkilemesine izin
vermeyin :) Bunun yerine, olumlu ifadelerle beklentilerinizi paylaşın. Örneğin
"Eski iş yerimde akşam sürekli son dakika mesailerine kalıyordum."
yerine, "Çalışma saatlerimin önceden belirlenmiş olması benim için
önemli." gibi bir ifade sanırım daha risksiz olacaktır :)
Soruları
yanıtlarken başka biri gibi davranmayın, daima kendiniz olun ki, kendinizi size
hiç uymadığını gördüğünüz bir işyerinde buluvermeyin…
- DAKİK OLMA
KONUSUNDA...
Zamanında
görüşme yerinde olmak çok önemli. Bunu hepimiz biliriz. Uzmanlar, çoğumuzun
doğru sandığı bir yanlış konusunda uyarıyor: Görüşmeye yarım saat önceden
gitmek de doğru değil. 5, maksimum 15 dk öncesi uygundur ki, doldurmanız
gereken formlar varsa bunlar için yeterli süredir.
- KENDİNİZLE VE BEKLENTİLERİNİZLE
İLGİLİ HANGİ BİLGİYİ HANGİ ÖLÇÜDE PAYLAŞACAĞINIZI BİLMELİSİNİZ
Unutmayalım
ki, genel kanının aksine, iş görüşmeleri, yalnızca işverenin sizi
değerlendireceği yerler değildir. Aynı zamanda işverenler de iş arayanların
karşısında aday işveren konumundadır. Yani her ne kadar pratikte görülmese de,
özünde böyle :)
İş
görüşmelerindeki karşılıklı "tanıtım,reklam" ilişkisi, ilerde
"Benim burada ne işim var?" sorusunu sormamanız için dikkat etmeniz
gereken bir çok noktayı içinde barındırır. Aday kendini kabul ettirme
çabasındayken, işveren de almak istediği adayı çekebilmek için bazen iş
tanımını olduğundan hafif göstermekte, bazen ücreti düşük tutma amacıyla farklı
yöntemler denemektedir. Bazı işverenler ise sizinle çalışmayı arzu etmekte,
ancak koşulları sizin beklentilerinizle ters düştüğü için bazı
"detay"ları saklamaktadırlar (fazla mesai, bayramlarda çalışmak, maaş
artış düzeni vb.).
İşte bu gibi
durumlara hazırlıklı olmalısınız ki, büyük hayallerle başladığınız işin 5.
ayında "Benim burada ne işim var?" diye ağlamayın :)
Kendinizi tanıyıp, ne istediğinizi bildikten sonra, öz güveniniz ve dik
duruşunuzla istediğiniz işi alırsınız. Tercih edilen değil, tercih eden
olun...:)
Kendinizi
keşfetmeniz dileğiyle...
Elinize sağlık..
YanıtlaSil